28 Aralık 2022 Çarşamba

ÖZGÜRLÜK ANKSİYETESİ KOVA ZAMANLARI (2021 2022 2023 VE SATÜRN-PLUTO KOVA 2042)

 


ÖZGÜRLÜK ANKSİYETESİ

2021 yılına damgasına vuracak olan satürn -uranüs etkileşimlerinden bahsedeceğiz bugün. Hatırlasanız geçen yıl saturn-pluto ve jüpiter kavuşumları ve irregular tutulmalarla hafızalardan kazınmayacak bir 2020 yaşadık.Ağır gezegen transitleri( pluto-neptün*uranüs) toplumları direk etkileyen, jenerasyon gezegenleri olduğu için ,gökyüzündeki fenomen hareketleri tarih boyunca insanlık için çok önemli gelişmeleri ,kayıpları, savaşları,salgınları ve nicelerini yaşatmıştır insanoğluna. Astroloji zaten istatiki bir ilim olduğu için , özellikle bu ağır gezegen dediğimiz gezegenlerin fenomenlerini diğerlerine göre daha da çok ses getiren olaylar olarak görüyoruz. Tarihsel, kronolojik olarak bu gezegenlerin dönemsel etkilerine baktığımızda ise öngörü yapmak pek de zor olmuyor açıkçası. Saturn-plutoj-üpiter geçişinde geçmişte İspanyol Gribinin üç yıl sürmesi ve daha gerilere gittiğimizde bu kavuşumlarda genelde hep bir salgın vakası görülmesi aslında buna verilecek halen yaşadığımız güzel bir örnek.
Astrologların Satürn ve Jüpiterin Kova burcuna girmesiyle Kova Çağı başladı söylemleri aslında özgürlük özlemleriyle ilgili olup tam da doğru değil. Evet DIŞSAL gezegenler dediğimiz Satürn ve Jüpiterin Kovaya girmesi, Kova Çağı için ancak bir düşünsel ve UYANIŞ olarak nitelendirilebilecek bir etki. Oysa ki toplumları ve jenerasyonları etkileyen pluto -neptün Kova burcuna girdiğinde tam da artık bu etkilerden bahsedebiliriz. Sahipkıran dediğimiz ve 200 yıllık bir hava elementi çağını Kova burcuyla başlatan fenomen bu açıdan son derece önemlidir elbet, Kova Çağına ilk adım denebilir. Astrolojide bir gezegen bir yere girince hemen şak diye başlamıyor olaylar. Saatin ilerlemesi gibi düşünün içsel gezegenler(venüs,mars, merkür vs) saatin saniyesi dışsal gezegenler ve ağır gezegenler ise akrep ve yelkovan gibidir. Süreç ağırdır ve zamana yayılan etkilerle hayatımızda olgunlaşır. Pluto 2024 yılında Neptün ise 2162 yılında Kova burcuna geçecekler. Arada neredeyse dört jenerasyon var. Kova Çağından nasiplenecek olanlar ise torunların torunları olacak.
Pluto en son 1779 ( Fransız İhtilali 1789) yılında Kova burcunda idi
( ancak Pluto 1930 yılında keşfedildi), Neptün ise 1998-2012 yılları arasında Kova burcunda idi. Hava elemnti sahipkıranları ise 12. yy sonları ve 14.yy sonlarına kadar devam etti ki bu da haçlı seferleri, rönesans dönemlerine, icatlar buluşlar, savaşlar ve humanizmin öne çıktığı, entellektüel yazarların, filozofların, düşünürlerin,sanatçı ve reformistlerin yetiştiği döneme denk geliyor. İnsanlığın çağ atladığı zamanlar.Ancak her devrim her sosyolojik olay, yenilenme adına ne derseniz deyin, bir ihtiyaca karşılık gelmiştir. Durup dururken bir Karacaoğlan, Köroğlu, Yunus Emre,Mevlana, Wagner,William Wallace, Petrarca,Boccaccio,Dante olunmamıştır. Bu yüzdendir ki özellikle Kova burcu zamanları kıyım çok olacaktır ki özgürlük savaşları olsun. Ülkelerdeki etnik halklar, azınlıklar, göçmenler, sığınmacılar, toplumdaki sınıfsal azınlıklar( çiftçi, köylü,işçi vs),düşünsel azınlıklar vs gibi mozaik yapılanların , hükümetler tarafından Toparak sahipkıranında (kapitalizm) yaşadığımız manüplasyonun sonucunda doğacaktır elbet. Özellikle bugünlerde Toprak sahipkıranına veda ettiğimiz zamanlarda 200 yıllık süreci bir salgın ve bir ekonomik krizle bitiriken, acaba Kovanın ayak sesleri nasıl duyulacak??
Tüm bunlardan neden bahsettim şimdi oraya gelelim. 2021 yılına damgasını vuracak olan Satürn Uranüs karesini tam da anlatabilmek için. Önce Uranüs Toprak burcuna Boğa burcuna geçerek aslında sinyalleri vermeye başladı.Boğa sermaye, kapital,toprak, gayrı menkuller ve aslında direk PARA demektir. Uranüs bu burca girerek burada artık bir değişim ,bir devrim yapmak istiyor. Halbu ki Uranüs direk havayla ,gökyüzüyle Kova burcuyla ilgilidir ve boğayı hiç sevmez.Boğa yeryüzüdür, Kova gökyüzü. Satürn de kovaya girdi yani gelenekçi bir yapıyı modernize etmeye çalışıyor. Gökyüzünde kavga var. 1999 yılında ise tam tersiydi. Uranüs kova satürn boğa burcundaydı ve yine kare yapıyorlardı.1999- 2000,1975,1976, 1977, 1951, 1952,1930, 1931,1909, 1910 ise diğer uranüs satürn kareleri yaşadığımız yıllar. Şöyle özetlersek bu yıllarda özellikle depremler, doğa felaketleri,doğal afetler, uçak ve uzay kazaları, uzay keşifleri, ekonomik krizler,ülkelrin rejim değişiklikleri( Yugoslavya parçalandı, sscb sovyet Rusya dağıldı, G.Afrika bağımsızlığını ilan etti , Türkiyede sağ sol iç savaşı yaşandı ve 1980 darbesiyle son buldu vs) ayaklanmalar, azınlık problemleri, insan hakları söylemleri, bilimsel buluşlara imza atılmış.Bu bilgilere bakınca aslında önümüzdeki yıllarda neler olabileceği ile ilgili zaten bir öngörü de geliştirmiş oluyoruz.Bilgi kimdeyse güç onda olacak. Özgürlük için savaşılacak. Ancak tabii bu savaşların eskisi gibi kılıç kalkan ya da top tüfekle olmayacağı kesin. Biyolojik savaşlar ( gen bilimi), teknolojik, ekonomik savaşlar, Neptün Koç burcuna girdiğinde su ve enerji ( doğalgaz,likit yakıt, bor , ilaç ) savaşları şeklinde olacaktır. Geçtiğimiz 200 yıl Toprak için savaşan insanlık farklı şeyler için savaşacak. İşte tam da bugün, Ege denizindeki (doğalgaz)sorun, Ortadogudaki(dicle fırat hattı) kargaşanın da nedenleridir aslında. Satürn Uranüs geçmiş ile gelecek arasında verilecek savaşların ilk adımlarını atacak bu yıl. Eskiyi yıkmak( kapitalizm) yeniyi ( yeni dünya düzeni) yaratmak. Önce ülkelerin kendi içlerinde sorunlar yaşayacağı sonrada yeni düzen ile ilgili yeni yaptırımlar uygulayacağı, güç dengelerinin dünya üzerinde değişeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Azınlıkların ve sınıfsal farklılıkların ekonomik sorun ve krizlerle yeni göç dalgaları oluşturacağı, ülkelerin sınırlarının ve demogojik yapılarının da bu süreçte oldukça değişeceği aşikar. Ama dediğimiz gibi bu öyle hemen bugünden yarına olacak bir şey değil, yıllar içinde yavaş yavaş dönüşecek, değişecek bir durum. İleride bu değişimin ilk kırılma noktası olarak çocuklarımız 2000 li yıllarda başlayan 2020 ve 2021 ilk kırılma noktası olarak anacaklar. Bu senelerde yapılan keşifler, bilimsel buluşlar, ülkelerin bölünmesi, değişen ekonomiler ve para algısı, daha komün yaşamlar, yaşam profilimizi, sanata, aşka, sevgiye bakışımız da değişecek kuşkusuz.
Satürn uranüs kareleri 2021 ve pluto kova geçişiyle yılı için; Depremler, özellikle değişen iklim koşulları, hava olayları, doğal afetler,(ÇIĞ,SEL,TSUNAMİ ülkemizde görülmeyen hava afetleri) hava olaylarına bağlı kıtlık, kuraklık gibi konular, tarımda problemler, halk isyanları, protestolar, dünyada tüm azınlıklar, etnik halklar, göçmenlerle ilgili sorunlar ve manüplasyonlar, hükümet halk karşı karşıya durumları, ülkelerin enerji ve su,tarım savaşları, birbilerine yaptıkları ambargolar, her türli, farklı yapıların özgürlikleri için mücadeleleri( İstanbul anlaşması gibi) , bilimsel buluşlar, uzay keşifleri, değişen para birimleri, digital paralar, yeni ekonomiler, içe dönen daha komün ülke yapılanmaları,sosyalizmden hallice yönetimler gündemlerimizde olacaktır.Ülkemiz açısında ise daha önce de çok kez yazdığım gibi tarım,beslenme, ekonomik kriz, şirketlerin iflasları, banka ve bankacılık sektörlerinde, eğitim sistemlerinde değişimler, Anayasal reformlar, kanun ve yasamalarda değişimler, ortak bulunduğumuz kurumlarla ilgili ciddi sorunlar (BM,NATO,AB VS),Uluslararası finas ve hukuk konusunda yaptırımlar, ambargolar ,ciddi cezalar, komşularla ve özellikle Akdeniz,Ege ve G.Doğuyla ilgili sorunların artarak devamı, iç karışıklıklar, ülkemizin güneşi ve 5. evinde sert alınan etkilerle ,iç meslerlerde kutuplaşmanın getirileri olarak tipik ayrılıklar üzerinde iç karışıklıklar( kürt*türk suriyeli laik,antilaik, alevi sünni vs) ülkenin çocukları ve özellikle gençleri, emekliler ve emekli maaşları, son derece güçlü ve halkı zorda bırakacak vergiler ve zamlar konuları gündemde olacak.Ülke içinde de geçim zorluğu, depremler vs kentten kırsala ters göçü tetikleyebilicek..Bir takım yeni teknolojik ve bilim tabanlı meslekler ön plana çıkarken, bir takım meslekler artık ölü meslek statüsüne girecek. Önümüzdeki 20 yıl içinde ise Tarıma ağırlık verilmesi, susuz tarım, tarımda ileri teknolojiler, güneş ve rüzgar enerjisi teknolojilerinin ön plana çıkması , deniz suyu arıtımları vs gibi gelişmlere ağırlık verilecek ki uzun vadede çok önemli olacak ülkemiz için.🙂 Aya gitmek biraz ütopik olsa da savunma sanayii, iletişim ve haberleşme konularıyla ilgili olarak uydu ve benzeri konularda ülkemiz zaruri uzay harcalamaları yapacaktır ki önümüzeki ilk 10 yıl bu konularda yeni yatırımlar, dünyayı yakalamak adına zaten mecburi olacaktır.
HER ÖLÜM BİR DOĞUMA GEBE, HER DEĞİŞİM BİR YENİLİĞE, HER AYRILIK YENİ BİR BULUŞMAYA...insanoğlu en zor evrilen, en zor değişen canlı grubu, değişim, dönüğşüm yıllarında en zor sınavları vermiş hep, yeniye adaptasyon zorluğundan. Bu zamanlardan geçerken ,yeniye, gelişen, değişen durumlara en çabuk adapte olabilen en az hasarla kapatacak bu devri. Sanırım bu durumda 1900 yıllardan kalma bugünlerde çok konuşulan X ve Y kuşağı zorlanırken Z kuşağı ise devrimler, yenilikler adına çok fazla sorumlukluk alacak...
Özgürlüğün tarifini yüzyıllardır farklı farklı tezahür eden insanlık, çoğu zaman Özgürlük adı altında diğerlerini manüple eden, Özgürlüğünü veriyoruz derken yeni bir köleliğe mahkum eden sistem,bu defa nasıl tezahür edecek?
Tüm insanlığın en yüksek hayrına olması dileklerimle...
Sevgi Umut ve İnançla...
Canan Başoğlu Warsaw 2021 ŞUBAT

Yorum Gönder

Whatsapp Button works on Mobile Device only

Start typing and press Enter to search